Hz. Muhammed (s.a.v.) çocuklarına değerli olduklarını hissettiren bir babaydı. Elinden geldiği kadar çocuklarının makul isteklerini yerine getirmeye çalışırdı. Çocuklarını mutlu etmeyi severdi.
Kızı Hz. Fâtıma Hz. Muhammed’in yanına geldiğinde onun için ayağa kalkar, elinden tutar, onu öper ve kendi yerine oturturdu. Hz. Muhammed de Fâtıma’nın yanına girdiği zaman Fâtıma hemen ayağa kalkar, babasının elinden tutar, onu öper ve kendi yerine davet ederdi.[1]
Çocuklarını çok seven Hz. Muhammed (s.a.v.), gözleri önünde oğlu İbrahim’in can çekişmeye başladığını gördüğünde gözleri dolmuş ve şöyle demişti: “Göz yaşarır, kalp mahzun olur. (Fakat) Biz Rabbimizin razı olacağı şeylerden başkasını söylemeyiz. Vallahi, ey İbrahim, biz senin için hakikaten üzülüyoruz.”[2]
Çocuklarını yetiştirirken özenli davranan Hz. Muhammed (s.a.v.) bu süreçte onları incitmemeye dikkat eder, onlara şefkatle davranır, uyarılarını dahi yumuşaklıkla yapardı. Bir gün Hz. Peygamber, hanımı Ümmü Seleme’nin önceki eşi Ebû Seleme’den olan oğlu Ömer’in, yemek yerken elini tabağın her tarafında gezdirdiğini görünce, “Delikanlı, besmele çek, sağ elinle ye ve önünden ye!” sözleriyle uyarmıştır. Enes b. Mâlik’e de şu tavsiyede bulunmuştu: “Yavrucuğum, ailenin yanına girdiğin zaman selâm ver. Bu, kendin ve ev halkın için bereket olur.” [3]
Hz. Muhammed (s.a.v.) ailesine ibadetlerini zaman zaman hatırlatarak ibadetlerini yerine getirmelerinde ihmalkâr davranmamalarını sağlıyordu. Böylelikle Hz. Muhammed, tebliğ görevini de yapmış oluyordu. Nitekim Kuran-ı Kerim, Hz. Muhammed’e dünya hayatının meşguliyetlerine ve cazibelerine kapılmaması gerektiğini belirtikten sonra[4] şu talimatı veriyordu: “Aile fertlerine namazı emret, kendin de bunda kararlı ol. Senden rızık istemiyoruz; asıl biz seni rızıklandırıyoruz. Mutlu gelecek, günahlardan sakınanların olacaktır.”[5]
Hz. Muhammed (s.a.v.), ailesine bu konularda da baskıcı ve zorlayıcı tavırlar göstermez, uygun bir üslûpla uyarılarda bulunurdu. Nitekim Enes b. Mâlik onun ailesini namaza davet edişini şöyle anlatır: “Hz. Muhammed altı ay boyunca sabah namazına çıktığında Fâtıma’nın kapısına uğrayıp, “Haydin namaza ey ev halkı!” dedi ve “Ey Peygamber’in ev halkı! Allah, sizden ancak günah kirini gidermek ve sizi tertemiz yapmak istiyor.”[6] ayetini okudu.”[7]
[1] Ebû Dâvûd, Edeb, 143, 144.
[2] Müslim, Fedâil, 62.
[3] Tirmizî, İsti’zân, 10.
[4] Taha, 131.
[5] Taha, 132.
[6] Ahzab, 33.
[7] Tirmizî, Tefsîru’l-Kur’ân, 33