Free Porn
xbporn

buy twitter followers
uk escorts escort
liverpool escort
buy instagram followers
Ana SayfaKritik Sorularİslam’da Allah'ı Tanıyıp Hz. Muhammed'i Tanımayanlar Ahirette Kurtulur mu?

İslam’da Allah’ı Tanıyıp Hz. Muhammed’i Tanımayanlar Ahirette Kurtulur mu?

Kur’an-ı Kerim’de ifade edildiği üzere akıl; insan için bir rehber ve delildir.[1] Ancak akıl tek başına her soruya cevap verebilecek kapasitede değildir. Mesela akıl; Allah’ın insanları yaratırkenki amacının ne olduğu, insanlardan istedikleri ve insanlara yasakladığı şeylerin nelerden ibaret olduğu, insanın ölümden sonraki hayatının nasıl yaşanacağı gibi sorulara -vahiy gelmeksizin- cevap veremez. Bundan dolayı Allah, elçiler göndermiştir; peygamber göndermediği bir topluluğa da hesap sormayacağını ifade etmiştir: “Biz bir resul göndermedikçe azap da etmeyiz.”[2]

Hz. Muhammed (sav); insanlara Allah’ı anlatmak, O’nun dinini öğretmek, ahlaklı olmak hususunda insanlara örnek olmak, insanlara nasıl ibadet edileceğini göstermek için gönderilmiştir. Nitekim Allah, Kur’an-ı Kerim’de “Hz. Muhammed (sav), size ne verdiyse onu alın; size neyi yasakladıysa ondan da kaçının. Allah’a gönülden saygı besleyip O’na karşı gelmekten sakının[3] buyurmuştur.

İslam dinine girmek için her birey kelime-i şehadet getirmelidir (şu cümleyi inanarak ve kabul ederek söylemelidir): “Allah’ın tek olduğuna ve Hz. Muhammed’in (sav) onun kulu ve elçisi olduğuna şahitlik ederim.” Kelime-i şehadetin iki kısmı birbirinden ayrılmaz, birbirini ispat eder ve birisi diğeri olmadan olmaz. Madem Hz. Muhammed son peygamberdir[4], bütün peygamberlerin mirasçısıdır[5], o zaman Allah’a ulaştıracak yolların başında onun yürüdüğü yol gelmektedir.[6] Onun takip ettiği yol dışında Allah’ın razı olacağı başka yol yoktur. Kur’an’da da Hz. Muhammed’e (sav) “Eğer Allah’ı seviyorsanız bana uyun ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allah çok bağışlayıcı, çok esirgeyicidir” demesi emredilmiştir.[7]

Hz. Muhammed (sav), yaşadığı altmış üç yıllık ömründe Müslümanların nasıl giyineceğinden[8] nasıl yemek yiyeceğine[9], nasıl savaşacağından[10] nasıl yürüyeceklerine[11] kadar hayatın her safhasında güzel olan şekli insanlara öğretmiştir. Allah’ın insanlardan ne istediği de ancak Hz. Muhammed’in (sav) davranışlarına bakarak anlaşılabilir. Dolayısıyla Allah’ı gerçek anlamda tanımak demek, Allah’ın emirlerini ve yasaklarını bilmek demektir. Bunun için de Hz. Muhammed’i (sav) tanımak gerekmektedir.

Bir insanın, Hz. Muhammed’i (sav) tanımadan Allah’ı tanıdığını ve dolayısıyla İslam dinine iman ettiğini söylemesi makul değildir. Çünkü İslam dinine göre imanın hayata yansıması gerekir ki bu ibadetlerle olmaktadır. Nitekim ibadet sadece belli başlı ritüellerden ibaret değildir. Allah’a ibadet etmek, hayatın her safhasında tek olan Allah’ın varlığının bilincinde olmak ve buna göre hareket etmek demektir. Nasıl ibadet edileceğini ise Hz. Muhammed (sav) göstermektedir. Şu da ilave edilmelidir ki Allah’ın varlığına inanıp, O’nun gönderdiği peygamberlere iman etmeyen kimse, imanın şartlarından olan peygamberlere[12] ve kitaplara[13]  iman etmediği için Müslüman sayılmamaktadır.


[1] Al-i İmran, 190.
[2] İsra, 15.
[3] Haşr, 7.
[4] Ahzab, 40.
[5] Araf, 157.
[6] Bediüzzaman, 26. Mektubat.
[7] Ali İmran, 31.
[8] Tirmizî, Edeb, 46; İbni Mâce, Libâs, 5.
[9] Tirmizi, Zühd, 47.
[10] Nûreddin el-Heysemî, Mecmau’z-Zevaid, 9/12.
[11] Muhammed Bâkır el-Meclisî, Biharu’l-Envar, Allame Meclisi, c.16, s.236.
[12] Bakara, 285.
[13] Bakara, 4.