Ana Sayfaİbadetlerİslam Dinine Göre Namaz Kılmanın Önemi

İslam Dinine Göre Namaz Kılmanın Önemi


Namaz, belirli sözler ve hareketlerden oluşan, beden ile yapılan bir ibadettir. Erkek ve kadın her Müslüman için farzdır (zorunludur).[1] İslam’a girmek için söylenen kelime-i şehadetten[2] sonra İslam’ın en önemli esasıdır.[3]

Kur’an-ı Kerim’de namazın önemini ifade eden pek çok ayet vardır. Bunlardan bazıları şunlardır: “Evlâdım! Namazı dosdoğru kıl, iyiliği emret, kötülükten sakındır ve bu uğurda başına gelecek musibetlere sabret. Çünkü bunlar azim ve kararlılık gerektiren mühim işlerdir.”[4] “Rabbim! Beni ve zürriyetimi namazı dosdoğru kılanlardan eyle! Rabbimiz dualarımızı kabul buyur!”[5]

Hz. Muhammed’e (sav) abdest almayı ve namaz kılmayı Cebrail (as) öğretmiştir. Hz. Muhammed (sav) de ilk Müslümanlardan olan eşi Hz. Hatice’ye öğrendiklerini göstermiştir. İslam’ın ilk dönemlerinde sabah ve akşam vakitlerinde olmak üzere iki kere namaz kılınmaktaydı. Ancak Miraç olayı ile birlikte kılınan namaz, beş vakte[6] çıkarılmıştır.[7]

İslam dinine göre namaz ibadeti, ruhu manevi kirlerden ve çirkinliklerden arındırmaktadır.[8] Kur’an-ı Kerim’de namazın önemini anlamayıp, namazı Allah emrettiği için değil de başka sebeplerle kılanlar eleştirilmiştir.[9] Hz. Muhammed (sav), “Namaz, dinin direğidir” buyurmuş ve namazdaki secde halinin, Allah’a en yakın olunan zaman olduğunu ifade etmiştir.[10]

İslam’da beş vakit namazını istikrarlı kılan kimselerin işledikleri küçük günahların affedileceği belirtilmiştir.[11] Hz. Muhammed (sav) de farz olan beş vakit namazı, bir insanın kapısının önünden akıp giden ırmağa; namaz kılmayı, bu ırmakta her gün beş defa yıkanmaya benzeterek; nehirde beş defa yıkanan kimsede kir kalmayacağı gibi beş vakit namazını istikrarlı kılanların da günahlarını Allah’ın sileceğini ifade etmiştir.[12]

İslam dinine göre namazını mazereti olmadan terk etmek büyük bir günahtır. Nitekim Allah, Kur’an-ı Kerim’de bu durumu şöyle ifade etmiştir: “Sonra bunların ardından artık namazı kılmayan ve nefsânî arzulara uyan bir nesil geldi. Bunlar elbette azgınlıklarının cezasını bulacaklardır.”[13] “Onlar cennetlerdedir; günahkârlar hakkında birbirlerine sorular sorarlar? Sizi şu yakıcı ateşe sokan nedir? Onlar şöyle cevap verirler: “Biz namaz kılanlardan değildik.”[14]

Hz. Muhammed (sav), Müslümanların kıyamet gününde hesaba çekilecekleri ilk hususun namaz olduğunu ifade etmiştir.[15] Kur’an-ı Kerim’de namazını Allah’ın istediği şekilde kılanların ahirette kurtuluşa ereceği şu şekilde ifade edilmiştir: “Müminler kesinlikle kurtuluşa ermiştir; Ki onlar, namazlarında derin bir saygı hali yaşarlar.[16]

Günde beş vakit namaz ile Allah’ın huzuruna çıkan insan, Allah’ın kendisini her an ve her yerde izlediğini ve yalnız olmadığını bilir; yaşadığı sıkıntılara rağmen dönüşün yine Allah’a olduğu bilincini koruyabilir. Kur’an-ı Kerim’de namazın her türlü kötülükten insanı koruyan bir özelliği olduğu şu şekilde ifade edilmiştir: “Kitaptan sana vahiy edilenleri oku, namazı özenle kıl. Kuşkusuz namaz hayasızlıktan ve kötülükten meneder. Allah’ı anmak her şeyden önemlidir. Allah yaptıklarınızı bilir.[17]

Farz olan namazı aksatmadan kılmak, kişiyi disiplinli olmaya, zihnini odaklamaya ve düzenli bir hayat yaşamaya da alıştırmaktadır. Namazların cemaat (bir imam arkasında toplu) olarak kılınması da Müslümanların ırk, dil, renk, statü ayrımı gözetmeksizin Allah’a karşı kul olmak hususunda ortak değerlerini pekiştirmektedir.[18]


[1] En’am, 92; Müminun, 9; Meaic, 35.
[2] “Eşhedü en la ilahe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abdühü ve resulühü (Şahitlik ederim ki Allah’tan başka ilâh yoktur ve yine şahitlik ederim ki Muhammed O’nun kulu ve resulüdür.)”
[3] Müslim, İman, 137.
[4] Lokman, 17.
[5] İbrahim, 40.
[6] Sabah, Öğle, İkindi, Akşam, Yatsı.
[7] Müslim, İman, 259.
[8] Bakara, 43, 83, 110, 277.
[9] Maun, 5.
[10] Müslim, Salat, 215.
[11] Hud, 114.
[12] Buhari, Mevakitu’s- Salat, 6.
[13] Meryem, 59.
[14] Müddessir, 40- 43.
[15] Ebu Davud, Salat, 144- 145.
[16] Müminin, 1-2.
[17] Ankebut, 45.
[18] “Birden fazla kişi olduğunda namazlar muhakkak cemaatle kılınmalıdır.” Buhârî, Ezan, 49; Müslim, Mesâcid, 26.

Önceki İçerikİslam Ve Ruhbanlık
Sonraki İçerikNamaz Nasıl Kılınır?