Ana Sayfaİslam İnanç EsaslarıAllah İnsanları Niçin Yaratmıştır?

Allah İnsanları Niçin Yaratmıştır?

İslam inancına göre Allah, her şeyi bir sebep ve hikmetle yaratmıştır.[1] Bir hadis-i kudside[2] Allah; “Ben gizli bir hazine idim. Bilinmek istedim de mahlûkatı yarattım.”[3] buyurmaktadır.

Allah, yarattığı her bir mahlûkuna[4] isim ve sıfatlarının (İlahi özelliklerinin) birer yansımasını vermiş, kendi özelliklerini kâinat ve insan aracığıyla ortaya koymuştur. Bir ressamın eserini sergilemek istemesi, bir yazarın kitabını çok sayıda kişiye ulaştırmak istemesi, güzel bir elbise giyen kişinin aynaya bakarak beğenmesi ve o elbiselerle görünmek istemesi gibi her güzellik sahibi bunu görmek ve göstermek ister.[5] Allah da, renk renk çiçekler, çeşitli renkte ve tatta meyve-sebzeler, birbiriyle uyumlu şekilde uzayda bulunan yıldızlar var ederek; bunları görecek, düşünecek ve bu sayede Rabbini tanıyacak bir donanımla insanı yaratmıştır. İnsan, düşünüp gözlem yaparak Allah’a ait mukaddes özellikleri, mesela Rezzak[6] ismi ile rızık veren, Muhyi[7] ismi ile hayat veren, Şafi[8] ismi ile şifa veren olduğunu kavramış olur. İnsanların en önemli yaratılış amaçlarından birinin “Allah’ı tanımak” olduğunun önemli bir başka delili de, Kur’an-ı Kerim’de hemen her sayfada Allah’tan, O’nun isimlerinden, sevdiklerinden ve sevmediklerinden söz edilmesidir.

Allah Kur’an’da; “(Ben) cinleri ve insanları, ancak bana kulluk etsinler diye yarattım!”[9] buyurmuştur. Kulluk kavramına birçok yorum getirilmekle beraber ‘Allah’a ibadet etmek’ ve ‘Allah’ı tanımak’ manaları yaygın olarak kullanılmaktadır. Burada bahsedilen ‘kulluk’ kavramı, insanlara ve cinlere dayatılan bir mecburiyet olmamakla beraber, yaratılışta insanın özüne konmuş bir özelliktir.[10] İnsanlar ve cinler de iradeleri ile yaratılış gayesine uygun davranıp davranmama özgürlüğüne sahiplerdir.[11]

Allah, dünyaya geliş amaçlarını unutmamaları konusunda insanları uyarmaktadır. Dünyayı oyun ve eğlence olsun diye yaratmadığını[12], her şeyi bir hikmet ve bir plan ile yarattığını[13], insanların imtihan edileceğini[14], bu imtihanlarda Allah’ın emir ve yasaklarına uyanların mükâfatlandırılacağını[15], Allah’a karşı gelenlere ise yaptıklarının karşılığının verileceğini[16] bildirmektedir. İslam inancına göre; akıl, vicdan ve irade gibi kâmil özelliklerle diğer canlılardan ayrılan insanın, yaratılış sebebine uygun olarak, Allah’ın emrettiği doğrultuda bir hayat sürmek için samimi bir çaba sarf etmesi gerekmektedir.


[1] Rum/27
Allah’ın isimlerinden Hakîm ismi Kur’an’da pek çok yerde geçmektedir; hüküm ve hikmet sahibi anlamına gelir.
[2] Hz. Muhammed’in (s.a.v) Kur’an dışında Allah’ın söylediğini haber verdiği hadisler
[3] Acluni, Keşfü’l-Hafa, 2, 132
[4] Mahluk: Yaratılmış olan
[5] İslam âlimlerinden Bediüzzaman Said Nursi, Sözler adlı eserinde yer alan 11. sözde bu konudan daha detaylı bahsetmektedir.
[6] Zariyat/58
[7] Fussilet/39
[8] Şuara/80
[9] Zariyat/56.
[10] Rum/30
[11] Bakara/256
[12] “Biz gökleri, yeri ve bunlar arasındakileri oyun olsun diye yaratmadık.” (Enbiyâ/16-17)
[13] “Şüphesiz biz her şeyi bir ölçüye göre yarattık.”(Kamer/49) Bu ayette geçen ölçü kavramına hikmet ve kader anlamları yüklenmiştir.
[14] “Hanginizin davranışça daha iyi olduğunu denemek için ölümü ve hayatı yaratan O’dur. O, mutlak güç sahibidir, çok bağışlayıcıdır.” (Mülk/2)
[15] “Ancak iman edip de sâlih ameller işleyenler başka. Onlar için, bitmez tükenmez bir mükâfat vardır.” (İnşikâk/25)
[16] “Allah’ın âyetlerini ve O’na kavuşmayı inkâr edenler, işte bunların rahmetimden ümitleri olamaz ve bunlar için acı bir azap vardır.” (Ankebût/23)