Free Porn
xbporn

buy twitter followers
uk escorts escort
liverpool escort
buy instagram followers
Ana Sayfaİdeal İnsan Davranışlarıİslam'a Göre İdeal İnsan Davranışları / Adaletli Olma

İslam’a Göre İdeal İnsan Davranışları / Adaletli Olma

İslam’a göre adalet; statü, konum, cinsiyet, dil, ırk gibi unsurların birbirine üstünlüğünün olmadığı, herkese hak ettiği muamelenin uygulandığı bir sistemdir.

Hz. Muhammed (s.a.v), Allah’ın 99 ismini saydığı hadisinde “mutlak adalet sahibi, çok adaletli” anlamlarına gelen “el-Adl” isminden de bahsetmiştir.[1] Allah da insanda bu özelliğinin bir örneğini görmeyi istediği için Kur’an’daki birçok ayette adaletle muamele etmeyi emretmiştir.[2]

İslam hukuku önünde bütün insanlar eşit görülmüştür. Hz. Muhammed s.a.v) kendisine gelerek hırsızlık cezasını hafifletmek isteyen bir kimseye; kendi kızı bile hırsızlık yapsa, ona da aynı cezayı uygulayacağını ve hukukun kişilere göre değiştirilemez olduğunu ifade etmiştir.[3] Dil, ırk, statüden hiç biri bir diğerine göre üstünlük ya da ayrıcalık nedeni olamaz.

İslam’da suç bireyseldir. Bir kimsenin işlediği bir suç onun ailesine, dinine ya da vatanına mal edilemez. Bir insan bir diğeri için ceza çekemez.[4] İslam inancında; tüm insanlık, bu dünyada yaptığı fiillerin sonucuna göre ölüm sonrasında ödül ya da ceza ile karşılaşır.[5] Bu inanç da kontrolsüz davranmaya engel olan bir iç denetim sağlar.

Masum insanların haklarını korumak, onlara karşı yapılan kötülüklere engel olmak ayet ve hadislerle emredilmiştir.[6] Hz. Muhammed (s.a.v) şu sözleriyle konuya dikkat çekmiştir: “…Mazlumun bedduasını almaktan da son derece çekin, çünkü onun bedduası ile Allah arasında bir perde yoktur.” [7]

Nasıl ki masum bir insanı öldürmek İslam’a göre yasaklanmışsa, bir masumu suçlamak da aynı şekilde yasaklanmıştır. İslam hukukuna göre suçluluğu ispat edilinceye kadar kimse suçlanamaz ve aksi ispat edilmedikçe kişi masum kabul edilir.[8] Delil olmadan bir kimseyi cezalandırmak adaletsizliktir.

Allah Kur’an-ı Kerim’de, bir cana kıymanın bütün insanlığı öldürmek gibi olduğunu[9]; ortada bir sebep yokken[10] kimseye zarar vermenin mümkün olmadığını, dolayısıyla böyle bir durumun adalete ters düştüğünü bildirmiştir.

Adalet hayatın her alanında olması istenen bir ölçüdür. Çoğunlukla hukuki meseleler akla gelse de, gündelik hayatta ve aile yaşantısında da hassasiyet gösterilmesi gereken bir kavramdır. Hz. Muhammed (s.a.v) birçok hadisinde, anne-babanın çocukları arasında adaleti sağlamasına dikkat çekmiştir. Öyle ki; “Allah, öpücüğe varıncaya kadar her husûsta, çocuklar arasında adâletli davranmanızı sever.”[11] sözleriyle konunun önemine dikkati çekmiştir.

Genel olarak İslam’ın emrettiği barış ve hoşgörü[12] ortamının oluşabilmesi için Müslümanların her alanda adaletli davranma konusunda gereken hassasiyeti göstermeleri gerekmektedir. Hz. Muhammed (s.a.v); “Müslüman, elinden ve dilinden kimseye zarar gelmeyen insandır.”[13] diyerek, ideal Müslüman profilini tarif etmiştir.


[1] Tirmizî, De’avât, 83
[2] Nisa/58, Maide/42
[3] Buhârî, Enbiyâ 54, Megâzî 53, Hudûd 11, 12; Müslim, Hudûd 8, 9.
[4] Fâtır Suresi/18, En’am, 164
[5] Hûd/ 105-108
[6] İsra/32
[7] Buhârî, Zekât 41, 63, Meğâzî 60, Tevhîd 1; Müslim, Îmân 29, 31.
[8] Bu konu İslam fıkıh kaynaklarında” Beraet-i asliyye” olarak geçer.
[9] Maide/32
[10] Din, vatan, namus, can, mal gibi değerlere kasıt olması, savunma hakkı doğurur.
[11] el-Câmius-Sağîr, II/297.
[12] Fussilet/34, Ali İmran/134
[13] Tirmizî, İman 12, (2629)

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz