Free Porn
xbporn

buy twitter followers
uk escorts escort
liverpool escort
buy instagram followers
Ana SayfaKritik SorularÖlen Çocukların Durumu İslam'a Göre Nasıldır?

Ölen Çocukların Durumu İslam’a Göre Nasıldır?

Çocuk yaşta ölenler cennete gider mi?

İslam inancına göre doğan her çocuk fıtrat[1] üzere doğar.[2] Vefatı durumunda da henüz ergenlik çağına erişmediği ve dini yükümlülüğü başlamadığı için günahsız ve temiz kabul edilerek sonsuz hayatta (ahiret âleminde) cennete gideceğine inanılır.

Müslüman olmayanların çocukları öldüğünde nereye giderler?

Anne ve babası Müslüman olmayan çocukların hali de aynıdır. Hz. Muhammed (s.a.v); “Hz İbrahim’i –bütün insanlara ait çocukların etrafını sardığı bir halde- cennette gördüğünü söylemiş, oradakilerin: ‘Ey Allah’ın Resulü! Müşriklerin (Allah’a ortak koşanların) çocukları da mı cennetteler?’ şeklindeki sorularına, ‘Evet müşriklerin çocukları da…’diyerek cevap vermiştir.[3]

Dünya hayatı sonu olan bir yer olduğu için çocuklar bu süre zarfında hep çocuk kalamazlar. Fakat ahiret hayatı sonsuz[4] bir zamana yayıldığı ve orada büyüme, yaşlanma gibi dünyevi özellikler olmayacağı için cennetin çocukları ve gençleri orada hep çocuk ve genç kalırlar.[5]

Çocuğunu kaybetmiş anne ve babaların durumları

Çocuğunu kaybetmiş bir anne baba ona kavuşmak ümidi ile Allah’ın rızasını ve cennete gidebilmeyi arzular. Bu durum da onları Allah’ı tanımaya, emir ve yasaklarına uymaya teşvik eder. Hz. Muhammed (s.a.v) bu durumdaki anne babalar için; “Henüz ergenlik çağına ulaşmamış üç çocuğu ölen her Müslümanı Allah, çocuklara olan rahmet ve şefkati sebebiyle cennete koyar.” demiş, “İki çocuğu için de durum aynı mıdır?” diye soran kimseye de “Evet” diyerek cevap vermiştir.[6]

Çocuğu öldüğü zaman Hz. Muhammed (SAV) ne yaptı?

İslam zor bir durum karşısında sabretmeyi teşvik etmiştir.[7] Her hükmün Allah’tan geldiği bilinerek[8] , başına gelen musibetler için de isyandan kaçınılması tavsiye edilmiştir.[9] Hz. Muhammed (s.a.v) birçok evladının ölümüne şahit olmuş ve Müslümanlara bu gibi bir durumda ne yapıp ne yapılmaması gerektiğini bizzat yaşayarak öğretmiştir. Örneğin oğlu İbrahim bir buçuk yaşında vefat ettiğinde bir baba olarak o da gözyaşlarını tutamamış; ölenlerin ardından, bağırıp çağırarak, feryat figan ederek ağlamayı kesinlikle yasaklamıştır. Oğlunun vefatına ağlamasına şaşıranlara ise şu cevabı vermiştir; “Bu, merhamettendir. Zira göz ağlar, kalp hüzünlenir. Ama biz ancak Rabbimizin razı olacağı şeyleri söyleriz. Ey İbrahim, biz senin aramızdan ayrılışından dolayı çok hüzünlüyüz.”[10]

Çocuğunu kaybetmiş anne ve babalar için harika bir örnek

İslam âlimlerinden Bediüzzaman Said Nursi; dünya hayatını hapis hayatına benzetmiş, ölen çocuğun kurtuluş ve sonsuz mutluluk yeri olan cennet hayatına kavuştuğunu şu örnekle anlatmıştır: “Bir zaman bir adam, bir zindanda bulunuyor. Sevimli bir çocuğu yanına gönderilmiş. O çaresiz mahkûm hem kendi üzüntüsünü çekiyor hem çocuğunun rahatını sağlayamadığı için üzüntü duyuyordu. Sonra merhametli hâkim ona bir adam gönderir, der ki: “Şu çocuk senin çocuğundur fakat benim de milletimdir. Onu ben alacağım, güzel bir sarayda beslettireceğim.” O adam ağlar, sızlar “Benim tesellim olan evladımı vermeyeceğim.” der. Ona arkadaşları der ki: “Senin üzüntün anlamsızdır. Eğer sen çocuğa acıyorsan çocuk şu sıkıntılı hapis hayatının yerine; ferah, saadetli bir saraya gidecek. Eğer sen kendin için üzülüyorsan; çocuk burada kalsa geçici bir faydayla beraber, çocuğa zorluk ve çok sıkıntı çekmek var. Eğer oraya gitse sana bin faydası var. Çünkü padişahın merhametini çekmeye sebep olur, sana kurtarıcı hükmüne geçer. Padişah, onu seninle görüştürmek arzu edecek. Elbette görüşmek için onu hapse göndermeyecek, belki seni hapisten çıkarıp o saraya gönderecek, çocukla görüştürecek. Şu şartla ki padişaha güvenin ve bağlılığın varsa…”[11] Nursî’nin bu örneği, İslam’ın ölen çocukların durumuna yönelik yaklaşımını kapsamlı şekilde ifade etmektedir.

Son olarak İslam, evladını kaybeden bir kimse için ona tekrar kavuşabileceğini müjdelemektedir. Acı anında isyan etmeden, sabır ile hüznünü yaşayıp “Biz Allah’ın kullarıyız sonunda yine O’na döneceğiz.”[12] ayeti gereğince bir duruş sergileyene de hiç ayrılmamak üzere cennette bir kavuşma vadetmektedir.[13]

Özet:

1.   İslam inancına göre ergenlik öncesi ölen tüm çocuklar, Cennete alınırlar.

2.   Bu durum anne ve babası Müslüman olmayanlar için de böyledir.

3.   Cennet çocukları, Cennette de çocuk olarak bulunacaklar ve anne – babalarına çocuk sevincini yaşatacaklardır.

4.   İslam peygamberi Hz. Muhammed (SAV) de küçük yaşta çocuklarını kaybetmiş, bu ağır sınav karşısında da insanlara rehberlik etmiştir.

5.   Çocukları küçük yaşta alınan anne ve babalara, sabretmeleri halinde Allah özel ödüller bağışlayacak ve kısa süreli dünya hayatından sonra sonsuz bir beraberlik için onları tekrar kavuşturacaktır.


[1] Fıtrat: Yaratılıştan gelen özellik. Ayette “Sen yüzünü Hanîf olarak dine, Allah insanları hangi fıtrat üzere yaratmışsa ona çevir” (Rum suresi/30) buyrularak, insanların tek tanrı inancına uygun bir özellikle yaratıldığına vurgu yapılmıştır. Yani İslam inancına göre, her insan Müslüman olarak dünyaya gelir.
[2] Buhârî, Tefsîr, (Rûm) 2; M6755 Müslim, Kader, 22
[3] Cenaiz, 93, Tabir, 48; bk.Nevevî, Şerhu Müslim
[4] Mümin/39
[5] İnsan/19, Vakıa/17-18
[6] Buhârî, Cenâiz 6, 91; Müslim, Birr 153
[7] Zümer/10
[8] Mümin/12
[9] Buhârî, Cenâiz,31.
[10] Buhârî, Cenâiz, 43
[11] Bediüzzaman Said Nursi/ Mektubat/ 17. Mektup
[12] Bakara, 2/155,156.
[13] Maide/ 119, Ahzâb/ 65

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz