İslam dini, terör eylemleri ve kuralsız şiddet yoluyla insanlara zarar verilmesini hiçbir şekilde onaylamaz. Kur’an-ı Kerim’de ve Hz. Muhammed’in (s.a.v) uygulamalarında teröre izin verilebileceğini ima edecek dahi hiçbir mesaj bulunmamaktadır.
Hz. Muhammed (s.a.v), kendisine bağlı olanları tanımlarken şu ifadeleri kullanır: “Müslüman, elinden ve dilinden kimseye zarar gelmeyen insandır.”[1] Kur’an-ı Kerim’de de bu konuda çok açık bir ölçü bulunmaktadır: “…Kim bir kimseyi öldürürse bütün insanları öldürmüş gibi olur. Kim de bir can kurtarırsa bütün insanların hayatını kurtarmış gibi olur.”[2]
İslam’ın terör eylemlerine izin vermemesinin esas nedeni, böyle eylemlerde masum insanların zarar görme ihtimalidir. İslam’da savaş şartları için bile hukuk kuralları ortaya konmuş ve savaş sırasında bile olsa sivillerin (savaşa katılmayanlar, kadınlar, çocuklar, yaşlılar, engelliler, din adamları, çiftçiler), hayvanların ve bitkilerin güvenliklerinin korunması emredilmiştir.[3] Bundan dolayı, günümüzde ortaya çıkan kitle imha silahlarına ve canlı bomba düzeneklerine de İslam dinince onay verilmez. Çünkü kitle imha silahları kontrolsüz tahriplere yol açabilir.
Kur’an’da Allah’ın “insana” değer verdiği vurgulanır. İslam dininin “insanların can güvenliğinin sağlanması” ilkesi, Kur’an’daki bu saygıdan kaynaklanır. Hz Muhammed’in (s.a.v) sözleri ve uygulamaları incelendiğinde görülecektir ki bir Müslüman, Müslüman olmayanları ortadan kaldırmayı değil, onlarla tanışarak onları da dine davet etmeyi hedefler. Bu davette esas olan da barış içinde, özgür düşünceye zemin hazırlayacak bir ikna ortamıdır. Bu yüzden terör eylemlerinin yaşandığı ortamlar, Müslümanların temel hedeflerine engel olan ortamlardır.
[1] Tirmizî, İman 12, (2629)
[2] Maide, 3
[3] Buhârî, Cihâd, 148; Müslim, Cihâd, 3, 24, 25